21 Kasım 2024, Perşembe

»DEMOKRATİK,ÖZGÜR VE BİLİMSEL ÖĞRENİM İÇİN YÖK KAPATILSIN!

DEMOKRATİK,ÖZGÜR VE BİLİMSEL ÖĞRENİM İÇİN YÖK KAPATILSIN!
GENEL MERKEZ
Yayına Giriş: 06.11.2022

DEMOKRATİK,ÖZGÜR VE BİLİMSEL ÖĞRENİM İÇİN YÖK KAPATILSIN!

DEMOKRATİK, ÖZGÜR VE BİLİMSEL ÖĞRENİM İÇİN YÖK KAPATILSIN!

Üniversiteler; eğitim, öğretim ve Ar-Ge gibi konulardaki önemli görevleri ile her toplum açısından çok kritik bir konumda bulunmaktadır. Özellikle mesleki açıdan nitelikli genç kitlenin üniversitelerde olması toplumsal dinamikleri tetikleyecek bir unsur olarak da üniversitelere ayrı bir önem kazandırmaktadır.

4.11.1981 tarihinde çıkarılan Yükseköğretim Kanununa göre üniversite “Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzelkişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim- öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kuruluş ve birimlerden oluşan bir yükseköğretim kurumudur.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Bununla birlikte 12 Eylül darbesi sonrası YÖK’ünde kurulmasıyla birlikte Türkiye’de üniversiteler, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında olduğu gibi, iktidarların kadrolaşma merkezlerinden biri haline gelmiştir. YÖK sadece iktidarların üniversitelerde kadrolaşma aracı olarak kalmamış, aynı zamanda üniversitelerin piyasacı bir anlayışla yönetilmesinin de aracı haline gelmiş; dar gelirli ve yoksul öğrencileri yok sayan bir anlayışla yönetilmiştir. Bilimsel bilginin izinde, resmi otoritelerden bağımsız bir ortamda, toplumlar için araştırmalar yapması gereken; paradigmalar üretmesi gereken üniversitelerimiz, siyasi iktidarların kadrolaşma alanlarına dönüştürülmüştür.

Mevcut iktidar da bu doğrultuda, üniversitelere birinci elden rektör atamaları yaparak müdahalede bulunmakta, üniversite bileşenlerinin ve toplumun tepkilerine adeta kulaklarını tıkamakta, görmezden gelmektedir. İktidarın liyakat unsurunu göz ardı ederek parti sadakatini tek ve en önemli koşul olarak gördüğü atamalar, akademik camiadaki intihal oranının her geçen gün artması gibi birçok somut sonucu doğurmuştur. Bu ve benzeri sonuçlar, ğretim üyelerinin niteliklerinin daha da çok tartışılmasına neden olmaktadır.

4 Ocak 2021’ de Boğaziçi Üniversitesinde kayyum rektöre karşı başlatılan ve küresel pandeminin tüm olumsuz koşullarına karşın ülke sathında karşılık bulan direniş, mevcut iktidarın üniversitelerin demokratik ve özerk yapısına uyguladığı baskının katlanılamaz boyutlara ulaştığını göstermiştir.  

Dünya’ da gelişmiş akademik sistemler içerisinde herhangi bir eşi ve benzeri bulunmayan bir kurumun Türkiye akademik sistemine verdiği zarar ortadadır ve bu zarar artarak ilerlemektedir.

Demokratik özgür düşünme ortamı akademik gelişimin; akademik gelişim ise toplumların gelişiminin ön önemli yapı taşlarıdır. Kullandığı baskı ve zor aygıtları ile çağdışı uygulamaları üniversitelere dayatan mevcut siyasi iktidar, üniversitelerimizi özgür düşünme alanları olmaktan ve bilimsel bilginin üretilebileceği alanlar olmaktan daha da uzaklaştırmıştır.

Akademik öğretim temelinde müfredatların oluşturulmasından üniversitelerin öğrenci kabulüne hiçbir planlaması olmayan ve öğrenciyi müşteri, üniversiteleri ticarethane olarak gören Yüksek Öğretim Kurumu’ nun, bu ülkeye verebileceği hiçbir katkı bulunmamaktadır.

Tüm bu bilgiler ışığında Genç Madenci olarak YÖK’ ün kapatılmasını talep ediyoruz.

Demokratik bir akademik sistem içerisinde üniversite özerk, öğrenci özgür olmalıdır!

GENÇ MADENCİ
06.11.2022
ANKARA

 

 

Okunma Sayısı: 714
SAYFA ÜSTÜ
ANA SAYFA

COPYRIGHT © 2006-2023 TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

BU SAYFAYI ÖNER BU SAYFAYI YAZDIR

Selanik Caddesi No:19/4 KIZILAY / ANKARA
TEL: (+90) 312 425 10 80   FAKS:(+90) 312 417 52 90